top of page
Yazarın fotoğrafıSacit Kizilkaya

İNSANLIK DIŞI MUAMELENİN MAHKUMLAR AÇISINDAN ETKİSİ

Hayat-ı içtimada birçok suç ile karşılaşılıyor. Bunlardan birçoğu çok ağır suçlar olmasına rağmen toplum olarak ağır suç kavramı kullanılamıyor. Hırsızlık, hakaret, tehdit gibi suçlarla sosyal yaşantımızda karşılaşmamak veya bu suçu işleyenlere tanık olmamak içten bile değil. Fakat bazı suçlar var ki bunlar hiçbir savunma gerekçesi dahi sunulamayacak, hak beyanında bulunması ciddi anlamda zor ve insanlığın varoluşuna küfür edercesine birtakım suçlar işleniyor.

Soykırım, kasten öldürme, cinsel saldırı ve istismar, insan ticareti, terör suçları gibi müebbet hapis cezası içeren suçlar gündeme gelmiyor değil. Hatta bu tip suçlar toplum tarafından fazlaca eleştirmekten hakimlerin vermiş olduğu kararlarda “kamu vicdanı” kavramı nihai kararlara değin oturmuş bir durum. Hal böyle olunca kafalarda bu tip suçların cezasının yalnızca müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını yeterli olup olmadığı akıllarda soru işareti bırakıyor. İnsan dışı muamele eden bir suçlu cezalandırılırken pozitif hukuk çerçevesinden bakıldığında kanunlarda geçen hükümlerin aynen uygulanması gerektiğini tüm hukuk camiası biliyor. Tam bu durumda “hayır bu kanunlar insanlar için hazırlanmış, bu suçları işleyen birine insan demek insanlığa bir hakarettir.” diyenler olacaktır. Birtakım ağır suçlar neticesinde gündeme gelen ve toplum tarafından destekçilerinin artmasında haklı olabilecek bazı ceza türleri de görülüyor. Bunlardan bazısı elektrik verme, tıbbi hadım, idam ve birçok fiziksel cezanın öngörülmesini isteyen halk taraftarları oluyor. Bu gibi suçlarda çözüm pozitif hukukun gereklerini yerine getirip mevzuu hukuka göre hüküm verilmesi icap eder. Hukuk temel maksat olarak intikam iç güdüsü ile hareket etmez, temel gayesi adaleti sağlamaktır. Fiziksel bir müeyyide fazlasıyla eleştirilen bir sisteme iktibas etmek ne derece doğru ve adaletli olur tartışmaya meyyal bir aşırılıktan öte gidemez. Şu an yazılı kanunlar bakımından öngörülen cezaların caydırıcı olmadığını söylemek ve bu suçları işleyenlerin yeteri kadar ceza almadığını söylemek esas bakımından yanlış olur. Ceza kanunu gerekçesinde her suçun müeyyidesi esas bakımından doğru olsa da iş uygulamaya geldiği vakit birçok hak kaybı görülüyor. Bu suçları işleyenlerin infaz yasası ve özel ve genel af kapsamında ciddi bir indirimle karşılaşmaları işlenen ağır suçlara karşı teşvik gibi görülebiliyor.

Bu tip işlenen suçların neticesinde suçlular cezaevleri sürecinde ciddi anlamda psikolojik destek almamaktadırlar. Cezaevleri yalnızca cezaların çekileceği bir yer gibi görünmesi toplumda dışlanarak görünmesi acı bir gerçeğin neticesidir. Islah çalışmaları nezdinde bir faaliyet çok az yapılmakta ve alınan verim vasatın altındadır. Suçluların cezaevleri süresinde yalnızca maddi anlamda değil manevi anlamda destekten yoksun kılmak onları Cezaevi hayatlarının sona ermesinden sonra toplumun dış mandalı olarak görülmesine sebebiyet veriyor. Duygusal ve psişik anlamda destekten yoksun bırakmak ve üstelik fiziki bir şiddet öngörmek bu sistemin uygulanması bakımından yanlış olacaktır. Eleştirilen sisteme doğru gözüken ne konulursa, sistem bunu evrimleştirip doğruların yanlışa çevirmesi olasıdır. İnsanlık dışı suç işleyen bir insanın ki buna insan denmesi de eleştirel olacaktır. Biz bir objektif olarak düşündüğümüz vakit insanı muamele ile ıslah çalışmalarında psikolojik düzeyde böyle bir sistem için en uygun yol olarak gözükebilir.

Duygusal ve vicdani olarak değil mantıklı ve hukuksal anlamda bir müeyyide istenmesi ve kanunlarda öngörülmüş cezaların uygulanması kesin olduğu zaman insanlık dışı bir müeyyide hali ile istenmeyecektir. Fikrimce sisteme, fiziki ve insanlık dışı müeyyideler yerine sistemin işleyişine destek verilmesi gerekir. Ve sistemin güçlendirilmesi için çalışmalar yapılması gerekmektedir. İnsanlık dışı suç kapsamında verilecek cezalar sistemde öngörülen cezaların tam anlamı ile uygulandığını görmek toplumu bu suç tipleri için farklı çözüm arayışlarına itmekten kurtaracaktır.

Sistem eski bir kavak ağacı misali: Bu kavak ağacının gövdesine üzüm aşılamak ne derece akıldan uzaktır, aynen öylede ağacı tümden kesmek de yanlış olacaktır. Hali hazırda bu kavaktan


46 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Yazı: Blog2 Post
bottom of page