İnsan severken ötekileştirebilir, ötekileştirirken de sevebilir mi? Sevgi benzerlikleri sevmek midir yoksa farklılıkları mı yoksa benzerlikler ile farklılıklar arasındaki o ince bağı mı?
Her zaman ötekileştirme kelimesini kullanırken negatif anlamda kullanır, dışlanan, istenmeyen ve kabul edilmeyen kişi veya fiil olarak algılarız fakat buna farklı bir bakış açısı getirerek aslında hoşumuza giden şeyleri ve içimizin kabul ederken mantığımızın reddettiği biçiminde de algılanma durumları olacağını unuturuz. Sevgi elle tutulabilen, görülebilen,duyulabilen bir kavram olmadığına göre soyut bir kavramı hissederken nasıl olur da mantığımıza yenik düşer ve içimiz acıya acıya hissizleşiriz?
Sevmekten korkmak, farklılıkları görmezden gelmek veya farklılıkları görememek, kaçmak, savaşamamak yani zayıflık ve güçsüzlük ve de sürü psikolojisine uyup gitmektir aslında sevgimizi dahi ötekileştiren. Peki ya içimizdeki muzur ve küçük bir çocuk gibi zaman zaman ortaya çıkıp bizi egemenliği altına alan o “minik” egomuza ne demeli? O öyle bir silahtır ki sevginin en fazla hissedildiği anda sevgiyi en çok ötekileştirip vurandır, aynı zamanda da öyle bir poker kağıdıdır ki sen vaktini zamanını seçemeden belki de en asılsız zamanda gelir sessizce hamlesini yapar ve kaçar gider. Bir dahaki hamleyi ne zaman ne şekilde yapacağını bekle dur…
Bazen de asla vazgeçemediklerin ve vazgeçemeyeceklerindir ötekileştirdiklerin. vücudun organların gibi satsan satamayacağın atsan atamayacağın ancak başkalarının seni ötekileştirmesini bekleyip senin de kendini ötekileştirmeye devam edeceğin…
Bazen de korkularındırötekileştirdiklerin, dertlerin, kederlerin, anıların ve de yaşanmışlıklardan korktuğun kadar yaşanmamışlardan da endişe ettiklerin.
Aynı zamandahayallerin de olabilir ötekileştirdiklerin, çok olmasını arzu ettiğin şeyleri olmaması ihtimali ile yüzünü ekşittiğin ve bir kenara koyup kötülemeye başlayarak arzularını körelttiğini düşündüğün bir andır mesela.
Kimi zaman marjinallerdirötekileştirilenler. Farklı şeyleri seçip sevmek isteyip farklı şeyleri bulunca bir boşluğa düşersin ya bu boşluktan çıkamamanın verdiği huzursuzluktur ötekileştirmek ,
ya da kabullenememe veya kabullendirememe korkusuyla elinden usulce kayıp yitirilmesini izlemektir ötekileştirmek.
Bir birey olarak yaşam mücadelesi verebilmektir aslında ötekileştirmek. Severken göstermekten, yaşarken seçmekten ve seçebilmekten, ağlarken sarılmaktan, gülerken paylaşmaktan, giderken gidememekten korkmak, farklılıkları da benzerlikleri de farklılıklarla benzerlikler arasındaki bağı da birbirine kenetlendirememektir ötekileştirmek yani içinin sızladığı o an bile ötekileştirmekten kendini de benliğini de alamadıklarındır ötekileştirmek.
Comments